Etkili cold e-mail atmak zordur, çünkü hedef kitlenizle önceden kurduğunuz bir ilişki mevcut değildir. Normal şartlar altında potansiyel müşterilerinizin yaklaşık %20 ila %25’inin iletinizi açmasını bekleyebilirsiniz. Herkese uyan tek bir şablon kavramını bir kenara bırakarak ve e-posta yazmaya özgün bir yaklaşım getirerek daha iyi sonuçlar alma olasılığınız yüksektir.
Genel olarak cold e-mail’ler, gönderen ve alıcı için karşılıklı olarak yararlı olacak bir anlaşma önerir. Soğuk e-postalar gönderirken daima bir belirsizlik unsuru vardır. Birçok alıcı, tanımadıkları kişilerden gelen mesajları açmak istemez. Bu anlamda potansiyel alıcıların dikkatini çekmek için ihtiyaç duyduğunuz tüm bilgilere sahip olmayabilirsiniz. Başka bir deyişle her zaman başarısızlık riski vardır. Kişiselleştirme, profesyonellik ve birazcık insan psikolojisi bu riski azaltmaya yardımcı olur.
Cold E-Mail İçin Konu Satırı Örnekleri
Akılda kalıcı bir konu satırıyla birlikte kişiselleştirilmiş cold e-mail’ler yanıt oranlarınızı artırabilir. Bir sonraki e-posta kampanyanıza ilham vermek için insan psikolojisi ile test edilmiş pazarlama stratejilerinden yararlanan örnekler aşağıdaki gibidir.
“Hey (isim), şuna bir bak”
Hiç yabancıların olduğu bir odada isminizin yüksek sesle söylendiğini duydunuz mu? Tanıdığınız birini görmeyi umarak etrafınıza bakınırsınız, ama aslında odada sizinle aynı isme sahip başka biri vardır. O seslenme, soğuk e-posta konu satırı ile aynı değerdedir. Tanıdık bir ton kullanarak okuyucunun ilgisini çeker ve pratikte e-postayı açmaları için onlara ricada bulunur.
“(İsim), seni etkinlikte görmek için sabırsızlanıyorum!”
Potansiyel müşterinizin bir konuşmacı, marka temsilcisi veya herhangi bir sebeple bir etkinliğe katılacağını biliyorsanız bu ileti kesinlikle onların dikkatini çekecektir. Belli bir düzeyde aşinalık varsayar, etkinliklerde bir bağ oluşturmanın tüm amacı da budur. Etkinliğe gideceğinizi göstermek, muhtemelen potansiyel müşterinizle aynı ilgi alanlarını ve hedefleri paylaştığınızı da gösterir.
“Hoşça kal, (isim)”
Vedalar zordur. Kişiyle ilk ne zaman tanıştığınızı tam olarak hatırlamıyorsanız biraz kafa karıştırıcı olabilir. Bu konu satırı, bu temel yanıt fonksiyonunu tetikler ve okuyucunun tam olarak kimin veda ettiğini görmek için e-postayı açmasını ister. Potansiyel müşterinin adını kullanmak bu taktiği özellikle etkili kılar.
“Bu makaleye bayılacaksın, (isim)!”
Bu cold e-mail, okuyucuya değer verdiğini gösterdiği için işe yarar. Bu, onun işinin bir kısmını anladığınızı ve onunla belirli bir tartışma konusu üzerinde ilişki kurmaya hazır olduğunuzu gösterir. İnsanlar online makaleleri paylaşmaktan hoşlanır ve bu da tıklama oranlarınızı artırabilir.
“Kaçırdın”
Y kuşağı buna FOMO yani “Gelişmeleri Kaçırma Korkusu” (Fear of Missing Out) demektedir. Bu, can sıkıntısının özellikle güçlü bir biçimidir. Olması gereken türden deneyimlere sahip olmadığınız hissidir. Bu konu satırı kısa ve özdür, okuyucuya gözden kaçırdıklarını söyler. E-postayı açıp okumak ise ne olduğunu bulmanın tek yoludur.
“(Konu/fikir) hakkında konuşalım!”
Araştırmanızı yaptıysanız cold e-mail alıcınızın hangi konularla ilgilendiğini bilmeniz gerekir. Bu konu satırı, potansiyel müşterinin gelen kutusunun en üstünde göründüğünde biraz merak uyandırmalıdır. Herkes en sevdiği konuları tartışmaktan hoşlanır, bu da bu konuyu çok cazip kılar. Almak istediğiniz geri dönüşe bağlı olarak iş ya da kişisel hayatıyla ilgili konuları kullanabilirsiniz.
“Ben bir zürafayım!”
Bazen, en etkili e-postaların hiçbir anlam ifade etmesi gerekmez. Esprili bir ifade veya sıra dışı bir cümle, okuyucunun iletinizi açmayı düşünmesi için yeterince uzun süre duraklamasına neden olabilir. Bu taktik, online olarak potansiyel müşteriniz hakkında fazla bilgi bulamıyorsanız en iyi sonucu verir. En azından bir mesaj göndermek, hiçbir şey göndermemekten daha iyidir.
Bu Yazı İlginizi Çekebilir: İçerik Stratejisi İşletmeniz için Neden Gerekli?