E-mail teslim edilebilirlik oranının düşük olması, sıklıkla e-mail gönderen şirketler için önemli bir sorundur. Ayrıca gelen kutusu sınıflandırma algoritmaları çok hızlı değişebildiğinden, en iyi uygulamaların gelişimine ayak uydurmak da bazen zor olabilir. Listenizdeki kullanıcıların, gönderdiğiniz e-mail’leri teslim aldığından emin olmak ve e-mail teslim edilebilirlik oranını yüksek tutmak istiyorsanız göz önünde bulundurmanız gereken bazı faktörler vardır.
Abonelikle İlgili Ayrıntılar
Kullanıcılara abone olmayı teklif ettiğiniz sırada, gönderilen içeriğin türünü ve gönderme sıklığınızı muhakkak belirtin. Böylece alıcılar kendilerini neyin beklediğini bilecek ve e-postanızın istenmeyen olarak tanımlanma olasılığı daha düşük olacaktır. Ayrıca, bir abonelikten sonra ilk iletinizi gönderirken fazla zaman kaybetmeyin. Aksi takdirde, uzun süre sonra sizden bir e-mail aldıklarında abonelerinizin kafası karışabilir.
Özel Bir IP Adresi
Geniş bir gönderim hacminiz varsa özel bir IP adresi kullanmak, bu adres aracılığıyla gönderilen e-postaların kalitesi üzerinde kontrol sahibi olmanızı sağlar. Bu sayede, gönderen olarak itibarınızın bir üçüncü şahıs tarafından değiştirilmeyeceğinin güvencesine sahip olursunuz. Ayrıca iki ayrı IP adresi kullanarak işlem mail’lerinizi, ticari mail’lerinizden ayırmanız uygun olacaktır. Bu, önemli postalarınızın engellenmesini önleyecektir.
Geçersiz E-Mail Kayıtlarını Filtreleme
En kötü e-mail listeleri, hediye verilen çekiliş kayıtlarından oluşur. İnsanlar şanslarını denemek için geçersiz veya var olmayan e-mail adresleriyle defalarca katılmaya çalışacaktır. Çünkü e-posta adres listenize girmek umurlarında değildir; tek istedikleri ücretsiz bir tablet veya kupon kazanma şansıdır. Yeni e-mail abonesi kazanma yöntemi olarak bir yarışma veya hediye sistemi kullanıyorsanız aktif listenize eklemeden önce bu ön listeyi iyice incelemeniz gerekir.
Mobil Optimizasyon
Optimize edilmemiş e-postalar göndermek, iletinizin alıcı tarafından görüntülenemeden engellenmesinin ana nedenlerinden biridir. Günümüzde cep telefonlarındaki e-mail açılma oranları bilgisayarları geçmiş durumdadır. Ancak mobil versiyona uyarlanmayan bir ileti, doğal olarak alıcılarınızla daha az etkileşime neden olur. Bu da gönderici olarak itibarınızı etkiler.
İlgi Çekici İçerik
Alakasız içerik, katılım oranını düşürecek veya daha kötüsü şikâyetlere yol açacaktır. Bu yüzden doğru içeriği; doğru zamanda, doğru kanalda, doğru kişilere göndermek kullanabileceğiniz en iyi stratejidir. Bu bağlamda, tıklamaları teşvik etmek adına harekete geçirici mesajlar içeren ve hızlı okunan e-mail’ler göndermeyi düşünün.
Ayrıca “ücretsiz, teklif, promosyon, acil “ vb. gibi aşırı pazarlama terimlerinden kaçının. Ünlem işaretlerinin kötüye kullanılması veya devamlı büyük harflerin tercih edilmesi, genellikle spam teknikleri olarak kabul edilir.
Çarpıcı Bir E-Mail Konusu
E-mail konu satırı, alıcının iletinizi açıp açmamaya karar verirken gördüğü ilk detaylardan biridir. Bu nedenle, kişilerinizin mesajınızın içeriğini tıklayıp görmelerini sağlamak için mümkün olan en iyi e-posta konusunu yazmaya zaman ayırmalısınız. Öte yandan her e-mail sağlayıcısı, gelen kutusunda 50-80 arasında farklı sayıda karakter görüntüler. Daha kısa bir e-posta konusu daha fazla verimlilik sağlar. Bu nedenle, bunun kesilmesini önlemek için 50 karakter hedeflemeniz tavsiye edilir.
Liste Temizliği
Pazarlama e-mail’lerinizi var olmayan veya artık sizinle ilgilenmeyen kullanıcılara gönderiyorsanız hemen çıkma oranınız artacak ve e-mail gönderim güvenilirliğiniz yok olacaktır. Arada bir, iletilerinizi açmamış veya tıklamamış tüm kullanıcıları filtreleyerek birkaç ay içinde tüm etkin olmayan alıcıları listenizden kaldırın.
Sonuçları Düzenli Olarak İzleme
E-postalarınızın performansını takip etmek ve düşmesi halinde hızlı tepki vermek önemlidir. Kişilerinizin katılımı, itibarınız üzerinde etkili olduğu için bunu sürekli olarak izlediğinizden ve gerektiğinde düzelttiğinizden emin olun. Performansınızı izlemenize izin veren pek çok araç mevcuttur. Sizi her sektördeki tüm aktörlerle kıyaslamak için çeşitli kriterler kullanırlar. Doğru yolda olup olmadığınızı görmek için kendinizi, aynı sektördeki oranlarla karşılaştırmanız gerekir.
DKIM ve SPF’yi Yapılandırma
Çoğu e-mail hizmeti sağlayıcısı, yalnızca “gönderenin e-mail adresini“ doğrulamanıza izin verir. Ancak bir alan adınız varsa bunun yerine “gönderen alanını” doğrulamak en iyisidir. Bu adım, isteğe bağlı olup biraz daha fazla teknik bilgi gerektirse de çoğu e-mail platformu; gönderen itibarınızın daha iyi olmasını sağlamak adına, alan adınızda Gönderen Politikası Çerçevesi (SPF) ve Alan Adı Anahtarlarıyla Tanımlanmış E-Posta (DKIM) yapılandırmasına izin verir.
Spam Anahtar Kelimelerden Kaçınma
Spam anahtar kelime listesini kontrol edin ve konu satırınızda çok fazla tekrar etmekten kaçınmaya çalışın. Onlardan tamamen uzak durmak mümkün olmayabilir, ama amaç da zaten bu değildir. Mesaj gövdesinde birkaç kez geçirmenize izin vardır. Her spam anahtar kelime kullanımı, mail spam skorunuzu biraz daha yükseltir. Bu nedenle eşiğin altında kalmanız yeterlidir. En sık kullanılan spam anahtar kelime öbeği “Burayı Tıklayın” şeklindedir. Bunun yerine, “Daha Fazla Oku veya Daha Fazla Bilgi Edinin” gibi ifadeler kullanmayı düşünün.
İlginizi Çekebilir: E-mail Hatalarına Elveda!